çırpıntılı

çırpıntılı
متلاطم

Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • çırpıntılı — sf. Ufak ve oynak dalgalı (deniz) Balıkçı kayıkları, çırpıntılı, çıplak denize açılıyor. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gelin havası — is., müz. 1) Gelin alayının kızın evinden ayrılıp oğlanın evine gidinceye kadar davul ve zurnanın çaldığı özel ezgi 2) Denizin hafif dalgalı, çırpıntılı olması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oynak — sf., ğı 1) Kımıldayan, yerinde sağlam durmayan, hareketli Boğaz ın oynak ve çırpıntılı sularına açıldı mı, korkuya benzer bir ürperti geçirilir. S. Ayverdi 2) Hareket, canlılık veren Zeybek oynak bir müziktir. 3) Değişken, kararsız Altın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”